Konuşmadan nasıl birbirimizi tam anlayamıyorsak, dua etmeden de Yüce Rabbimizden arzu ettiğimiz desteği görmemiz mümkün değil. Furkan suresinin son ayetinde ”Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin ki?” ifadesi duanın Yüce Rabbimizin nazarında ne kadar önemli olduğunu açıkça görüyoruz.
Peygamber Efendimiz (SAV), Allah katında, duadan daha kıymetli bir ibadet olmadığını*, kime dua kapısı açılırsa, ona rahmet kapılarının açıldığını, hatta Yüce Allah’ın en çok sevdiği şeyin, kendisinden afiyet istenilmesi olduğunu, duanın, başa gelen için de, gelmeyen için de faydalı olduğunu. Kazayı ancak duanın önlediğini ve onun için hepimizin, duaya sımsıkı sarılmamız gerektiğini** hadisi şeriflerinde ifade etmektedir.
Efendimiz (SAV) biriniz Rabbinden bütün ihtiyaçlarını istesin, hatta ayakkabısının kopan kayışını bile istesin*** diyerek bizlere duayı nasıl kullanacağımız hakkında da yol göstermektedir. Demek ki uyumadan önce “Rabbimiz, uykumuzda istirahat ve güzel rüyalar görmeyi dileriz. Vücudumuza sıhhat ve afiyet vermeni dileriz.” veya yolculuğa çıkmadan “Rabbimiz bu başlayan yolculuğumuzda kaza, bela ve musibetten korunmayı dileriz. Hayırlı neticeye ulaşıp bıraktığımız mal, mülk ve ailemize en güzel şekilde kavuşmayı dileriz. Yolculuk boyunca razı olduğun, sevdiğin en güzel amellerle meşgul olmayı dileriz.” diyebilmeliyiz.
Duamızı bir kalıba veya şablona göre sınırlı tutmamalıyız, hatta her türlü zaman, zemin ve yapıya göre özel dualar üretip daha güzel ve çabuk netice alabiliriz. Dua bizim nasıl bir hedefe doğru gidiyor olduğumuzun ölçüsü ve en büyük motivasyon unsurumuzdur.
Şu dua örneğinde gözüktüğü gibi;
-“Ey Yüce Rabbimiz bizde bulunan her türlü kötü huy ve alışkanlıklardan arınmayı diliyoruz. İnsanlar içindeyken razı olduğun, sevdiğin en güzel hâl üzere olmayı dileriz. Akraba, komşu ve çevremize her zaman verimli olabilmeyi dileriz. Dünya’nın her türlü meşakkat ve zorluğundan uzak, huzurlu, mutlu, sıhhat dolu bir hayat dileriz. Doğru ve güzel olan dışında bir hale bürünmekten Sana sığınırız. Rabbimiz her anımızda daimi şuurunu, duanı ve zikrini dileriz. Dualarımızda genişlik ve en güzel üslubu dileriz. Rabbimiz Sizden duayı en güzel, en verimli şekilde kullanabilmeyi dileriz. Geçici Dünya hayatımızın her anını Sizin sevdiğiniz amellerle meşgul olarak geçirmeyi ve en güzel şekilde huzurunuza varmayı dileriz. Rabbimiz Cennetin en üst derecelerini diler bunun için gereken en güzel salih amelleri dileriz.”
Hepimiz eksik olduğumuzu hissettiğimiz hususları direk Rabbimize iletmeli ve hayırlı neticeyi görene kadar duamızda karalı olmalıyız. Ben sigarayı bırakamıyorum, ben kilo veremiyorum, aşırı tepkilerim var ama kendimi tutamıyorum gibi şikâyetlerimizi birbirimize değil Yüce Rabbimize iletmekle baş edemediğimizi zannettiğimiz her türlü eksiğimizi düzeltmemiz mümkün.
En ufak bir belediye bile kendisine teslim edilen bir dilekçeyi nasıl numaralandırıyor, işleme sokuyor ve neticesine göre dilekçe sahibine cevap veriyorsa, bizlerde bilmeliyiz ki her samimi duamız Rabbimiz tarafından işitilip kabul ediliyor.
Bakara 186 Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.
*Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
**İbn Ömer radıyallahu anh. Tirmizî.
*** Enes radıyallahu anh. Tirmizî.